Sava

Sırbistan’ı ister birkaç günlüğüne ister birkaç haftalığına ziyaret etmeyi planlıyor olun, bu ziyaretinizde Sava Nehri’ni mutlaka görmelisiniz çünkü Sava Nehri, 200 kilometrelik parkuru boyunca sizi çok sayıda kültürel ve tarihi simge yapıya ve korunan doğal alanlara götürecektir.

Sava’nın kenarlarından çok da uzak olmayan Pećinci köyünde, bir buğday tanesinin nihai ürüne yolculuğunu gösteren 2000'den fazla parça ile Ekmek Müzesi'ni bulacaksınız. Değirmenler, biçiciler, tahıl kapları ve fırınların yer aldığı kalıcı sergi, ekmek yapımının yüzyıllar boyunca evrimini ortaya koyuyor ve yerel nüfusun hayatta kalmasında ne kadar önemli rol oynadığını anlatıyor.

Sava'nın kıyısında yer alan bir sulak alan olan Obedska Bara’nın uluslararası üne sahip Ramsar Bölgesi, çok sayıda bitki ve hayvan türüne ev sahipliği yapmaktadır. Obedska Bara’da yaşayan hayvanlar arasında en çok çeşide sahip olanları sulak alan kuşlarıdır. Kuş gözlemcileri Sava kıyılarının üzerinde uçarken veya eski İngiliz meşe ormanları ve tuz bataklıklarında yürüyüş yaparken, 200’den fazla farklı türü tespit ederek gözlemlerinin tadını çıkarabilirler.

Başka bir Ramsar bölgesi ise (uluslararası öneme sahip olduğu belirlenmiş bir sulak alan), Zasavica Doğal Koruma Alanı’dır. Sremska Mitrovica ve Bogatić belediye sınırlarında bulunan bölge, boğaz kanalı ile Sava nehrine doğrudan bağlıdır. Bu sakin alan, Podolian sığırları ve eski bir domuz cinsi olan Mangalica gibi yerli hayvan türlerinin yanı sıra daha birçok nadir ve nesli tükenmekte olan bitki ve hayvan türüne barınak sağlamaktadır. Alana sadece 200 metre mesafedeki kamp alanında konaklamanız, bu korunan alanın doğal olanaklarını keşfetmenizi sağlarken enerjiyle dolmanıza ve rahatlamanıza yardımcı olacaktır.    

Şehirlerde kendilerini evlerinde hisseden ve kentsel simge yapıları keşfetmeyi tercih edenler, Sava Nehri'nin Sremska Mitrovica, Šabac ve Belgrad da dahil olmak üzere çeşitli şehir merkezlerinden geçtiğini öğrenmektan memnun olacaktır. Sremska Mitrovica, Roma İmparatorluğu’nun kültürel ve ticari merkezlerinden biri olan Sirmium arkeolojik alanının tepesinde 1. yüzyıl ve 3. yüzyıl arasında yapılmış İmparatorluk Sarayı'nın ayakta kalan kalıntılarına, lüks banyolarına ve Roma villalarına ev sahipliği yapmaktadır.

Sava’yı sonuna kadar takip ederseniz, görkemli Kalemegdan Kalesi ile Sava ve Tuna'nın birleştiği muhteşem bir manzaraya sahip Sırp başkentine ulaşacaksınız. Kalemegdan Kalesi’nin duvarlarından bu iki nehrin birleştiği noktada gün batımını izlemek, Belgrad'ın sunduğu en romantik tecrübelerden biri olacaktır.

Belgrad şehir merkezine sadece birkaç kilometre uzaklıkta, Sava kıyısında, yüzücüler için en popüler yerlerden biri yer alır: Ada Ciganlija. Yerel halk arasında “Belgrad denizi” olarak bilinen Ada Ciganlija nehrindeki yarımada, yazı Belgradlıların yaptığı gibi yaşamanız için eşsiz bir fırsat sunuyor. Tatilinizi geleneksel turistik mekanlarda geçirmekten daha fazlasını yaşamak istiyorsanız, Belgrad’daki günlük yaşam hakkında otantik bir tecrübe sunan Ada Ciganlija’yı mutlaka görmelisiniz.

Gece olduğunda, yüzen birçok nehir kulübünden birini ziyaret edin ve Belgrad’ın dünya çapında ünlü olan unutulmaz gece hayatını yaşayın. Sava kıyısındaki yaz gecelerinin tadına bakmak için ziyaretçileri tekrar tekrar gelmeye ikna eden iyi müziğin ve heyecan verici atmosferin tadını kendiniz hissedin.